Tokat Barosu “Özgecan Aslan” Halı Saha Futbol Turnuvası 2. Hafta Açılış MAÇINDA Erekspor ile Yeni Bombacılar karşı karşıya geldiler. Erekspor bir önceki hafta kadrosunda bulunan Uygar Semih ŞERBETÇİ’nin yokluğunda maça umut vadeden yıldız adayı Yasin ZENGİNGÖNÜL ile maça başladı. Yeni Bombacılar da ise Çetin ÇATAK ve Recep Emin KİPMAN sakatlıkları nedeniyle takımdaki yerlerini alamadılar.
Maç çok süratli başladı. Çağrı DEMİR’in orta çizginin rakip yarı alana bakan dilimine yakın bir yerden çıkardığı şut ağlarla buluştu. Bu gole hemen yanıt geldi. Ayhan GÜNEŞ’in asistiyle Sinan GÜRSES golünü attı ve maça eşitlik geldi. Gol dakikasından sonra Oğuzhan TOPAL sakatlık yaşadı ve Yeni Bombacılar Burak TOPBAŞ’ı oyuna dahil ederek erken değişiklik yapmak zorunda kaldı. Bu dakikalarda Erekspor Çağrı DEMİR’in artarda şutları ile gole yaklaşsa da Salih DİNÇEL kurtarışlarıyla kalesini gole kapattı. Ta ki Çağrı DEMİR’in çalımlarla getirdiği topu güzel vuruşla ağlarla buluşturana kadar beraberlik sürdü. Bu golden sonra Baray TÜTÜNCÜ’nün sert şutu gol olunca fark ikiye çıktı. Farkın artmasıyla rahatlayan Erekspor artık daha organize akınlarla rakip kaleyi yokladılar. Ama bu akınlara yine Salih DİNÇEL geçit vermedi. Turan İNCE ve Yasin ZENGİNGÖNÜL’ün hücuma destek vermesiyle Erekspor baskısını iyice artırdı. Önce Levent ARICI daha sonra Baray TÜTÜNCÜ ile goller bularak farkı artırdılar. İlk yarı 5-1 sona erdi.
İkinci yarıda Erekspor hız kesmedi. Adeta İstanbul surlarını döver gibi Yeni Bombacılar kalesini ablukaya aldılar. Peş peşe goller bulmaya devam ettiler. Kalan dakikalarda antrenman modunda geçen maç vardı. Erekspor ikinci yarıda sekiz gol daha buldu ve maçı 13-1 gibi farklı skorla kazanarak şampiyonluk için iddialarını ortaya koydular.
Ereksporlu futbolcular galibiyeti sakatlığı nedeniyle kadroda yer alamayan yıldız oyuncusu Mustafa ÇOLAK’a armağan ettiler. Mustafa ÇOLAK da takımını yalnız bırakmadı, kenardan maçın son anına kadar arkadaşlarını destekledi. Bu durum Erekspor’un ne denli takım olduğunun göstergesiydi. Erekspor’da Çağrı DEMİR ve Baray TÜTÜNCÜ’nün bitmek bilmeyen enerjileri, Yasin ZENGİNGÖNÜL ve Yücel BALCI’nın disiplinli futbolu, Turan İNCE’nin lider vasıflarını sergilediği oyunu galibiyetin önemli anahtarıydı. Levent ARICI ve Kadir BOZOK her ne kadar kendilerine fazla iş düşmese de, görevlerini eksiksiz yaptılar.
Yeni Bombacılar da kaleci Salih DİNÇEL kurtarışlarıyla sağladığı dirençli futboluna ve Hasan YÜZER’in standart altına inmeyen futboluna takım arkadaşları ayak uyduramadılar. Murat ÖZKAN vasatı aşamadı. İsmail Fehmi YASAR ara ara eki günlerinden kolaj sunsa da, maçı erkenden bıraktı. Sinan GÜRSES tam bir fiyaskoydu. Ayhan GÜNEŞ mahalle maçlarında bile terk edilmiş olan daima bacak arası çalım denemeleri ve ayağının burnuyla çekilen şutlardan vazgeçmeyerek demode futbol oynadı.
2. Haftanın ikinci maçında ilk haftanın galip takımları Baro Münih ve Veteranlar kapıştılar. Veteranlar da yıldız oyuncu Ahmet KILINÇ yoktu. Öte tarafta Baro Münih ise Mustafa ÇAKMAK’ın takıma dahil olmasıyla dengeleri eşitleme seviyesine gelmişti.
Her iki takım maça kontrollü başlasa da kontrolden çıkan Hakan ARSLAN'ın neredeyse orta sahadan denediği şut maçın ilk şutu olarak kayıtlara geçti. Veteranlar yavaş yavaş yüklenmeye başladılar. Veteranlar Onur ORUÇ’un kronikleşen kafa vuruşlarındaki zafiyetiyle gol pozisyonu harcadı. Yine Celil KARACA ile fırsat yakalasa da skor üretemediler. Bu pozisyondan sonra Baro Münih oyuna ortak olmaya başladı. Mustafa ÇAKMAK'ın şutunu kaleci Duran KAYA kurtarırken, Fatih ARSLAN ve Sinan DEMİREL şutlarında çerçeveyi bulamadılar. Veteranlar yeniden silkinerek gol aramaya başladılar. Erkan PARY’ın harika şutu ve Celil KARACA’nın klas plasesini altın eldiven Erkan YURTALANOĞLU inanılmaz refleksle kurtardı, takımını ateşlemeye çalıştı. Ve maçın kırılma anı yaşandı. Onur ORUÇ faulle aldığı topu gol atarak takımını öne geçirdi. Geçen haftadan ders çıkarmayan Onur ORUÇ taraftarların gözünde Melo, Emre Belözoğlu, Kerim Frei karışımı fair play erozyonuna uğramış bir futbolcuydu. Hatta bir pozisyonda da kendini yer atmış ve rakibine sarı kart verilince gülerek yerden kalmış ve arkadaşlarına göz kırpmıştı. Bu pozisyon otoritelerin gözünden kaçmadı. Çünkü geçimini futboldan sağlayan meslektaşını oyundan attırmaya çalışmak tam bir emek hırsızlığıydı. Onur ORUÇ' un yanında Burak YILMAZ bile masum kalıyordu.Veteranlar savunmada Faruk BOSTANCI’nın görkemli futbolu ve liderliğinde Baro Münih akınlarını erittiler.Kontra atakla bir gol daha bulup ilk yarıyı 2-0 önde kapattılar.
İkinci yarıya Baro Münih hızlı başladı Fatih ARSLAN’la yakaladığı pozisyonu değerlendiremediler. Bu pozisyondan sonra Erkan YURTALANOĞLU'nun kontrpiyede kaldığı şutta Veteranlar Celil KARACA ile farkı üçe çıkarttı. Fark üç olunca gol makinesi Erkan PARAY’ın şovu sahne aldı. Peş peşe attığı iki golün yanı sıra yaptığı üç asistle hem maçı koparttı hem de ne kadar komple futbolcu olduğunu bir kez daha gösterdi. Emre DEMİREL yine golü de kartı da boş geçmedi. Emre DEMİREL’in golü ne kadar klassa kartı da o kadar ucuzdu. İkinci yarı oyuna dahil olan Bilgehan TAÇ görevini layıkıyla yaparken iyi futbolunu golle süsledi. Assolistler en son sahne alırmış. Adeta takımının assolisti olan Faruk BOSTANCI oynadığı muazzam futbolu bir de gol atarak perçinledi ve takımının son golünü attı. Zaten son sözü söylemek O’nun gibi lider futbolcuya yakışırdı. Baro Münih Ziya SÜRÜN’ün kişisel becerileriyle iki gol kaydetti. Özellikle ikinci golündeki vuruş tekniği görülmeye değerdi. Maç 8-2 sona erdi.
“İmparator” Erol DUYUM takımını fiziksel ve mental olarak maça çok iyi derecede hazırlamıştı. Veteranlar Faruk BOSTANCI’nın muhteşem futbol anlayışıyla rakibine pozisyon vermediler. BOSTANCI defansı öylesine iyi yönetiyordu ki bu futbol anlayışında Hakan ARSLAN bile iyi futbol ortaya koydu. Ama takımda herkes gol atarken bir tek Hakan ARSLAN’ın gol atamaması her zaman ki gibi bir yanını eksik bıraktı. Bu da O’nun kocaman nazar boncuğu olsun. Celil KARACA virtüöz gibi akınlara yön verirken Emre DEMİREL enerjisiyle takımını ileri taşıdı. Erkan PARAY iki gol üç asistlik müthiş performans sergilese de bir türlü istediği topları alamadı. Hal bu ki PARAY yeterli destekle gol ve asist sayısını iki-üç katına çıkartabilecek karakterli bir futbolcudur. Bilinçli ya da bilinçsiz Erkan PARAY’ın ileride beslenmemesi sadece takıma zarar vermektedir. Ayrı bir parantez de Onur ORUÇ’a açılmalıdır. Belki saha dışında efendi bir insandır. Ama saha içinde tüm centilmenlik dışı hareketleri yaparak Eric Cantona'yı, Caner ERKİN'i, Volkan DEMİREL'i, Sabri SARIOĞLU’nu kendisine örnek alıyor. Oysa ki örnek alınacak futbolcular çok uzakta değil, takımında. Sadece Faruk BOSTANCI’yı izlemesi ve davranışlarını taklit etmesi bile O’na çok erdemli vasıflar katacaktır.
Baro Münih teknik direktörü Engin BENEKLİOĞLU’nun Erol DUYUM’dan öğreneceği bir kamyon dolusu iş var. Oldum demekle teknik direktör olunmuyor. Takımını İstanbul deplasmanında beraberliğe yatan Anadolu takımı gibi korkak oynatan Engin BENEKLİOĞLU 1-0 yenilgiye de 8-0 yenilgiye de puan verilmediğini öğrenmesi gerekir. Baro Münih’te Erkan YURTALANOĞLU ilk yarı inanılmaz ikinci yarı dipte performans sergiledi. Samet YILMAZ defansta emniyet sübabı gibiydi. Cengaverce ölümüne savunma yapsa da sürekli kırmızı karta yakın oynadı. Ziya SÜRÜN maçın başında sakatlanması ve sakat sakat oyuna devam etmesiyle beklentileri karşılamaktan uzaktı. Yasin KARACA antrenman sevmemesi ve beslenme programına uymaması nedeniyle bir maçı daha kondisyon yetmezliğinden tamamlayamadı. Fatih ARSLAN ve Sinan DEMİREL de enerji vardı tecrübe yoktu. Özellikle ikinci yarı kaybolup gittiler. Mustafa ÇAKMAK’ın futbolu belki çoğu için iyi sayılabilir. Ama O’nun klasındaki bir futbolcu için bu futbol yetmez, yetmemeliydi. Nerede o eski Mustafa ÇAKMAK? Sanki sahada dublörü vardı. İkinci yarı oyuna giren Murat ÜNAL ve Çağlar ARSAL’ın çabaları takımına saman alevi etkisi yaptı. Zaten skoru değiştirecek vakitte kalmamıştı. Maçtan sonra Baro Münih Başkanı Ferhat KIZILKAYA; “ Takıma bütün maddi imkanları sağladım ama yürek katamamışım. Gözden geçireceğiz.” dedi.
Haftanın kapanış maçında son şampiyon Adliyespor ve Gençlerbirliği sahne aldılar. Şiddetle üç puana ihtiyacı olan Adliyespor ile sürpriz peşindeki Gençlerbirliği ilk haftadan farklı bir dizilişle sahaya çıktılar. Gençlerbirliği sadece oyuncu kadrosu değil, kulübü de tecrübesizdi. İlk kez turnuva tecrübesi yaşıyorlar. Geldikleri nokta alkışı hak ediyor. Ama Adliyespor’un yukarıya yürüme konusunda iştahı da, isteği de, kalitesi de maç öncesi onları favori kılıyordu.
Yenilgisizlik unvanını geçen hafta kaybeden Adliyespor maça temkinli başladı. Adliyespor ürkekliğini bir türlü üstünden atamasa da Mesut KÜÇÇÜK’ün asistiyle Yavuz ŞİRİN golü buldu. Bu dakikadan sonra Gençlerbirliği net fırsatlar yakaladı. Salih GÜZEL yakaladığı gol şansında topu boş kale yerine arkasındaki oyuncuya attı. Bu pozisyonu harcamak ayrı bir meziyet ister. Daha sonra Mücahit ÖZDEMİR’in kendinden beklenmeyecek derecede yaptığı kaliteli vuruş kalenin en uzak alt köşesine giderken Doğan YILDIRIM’ın muhteşem kurtarışıyla gol olmadı. Akabinde ki pozisyonda Mücahit ÖZDEMİR adeta özüne döndü. Altı pasta yaptığı kafa vuruşunu kaleciye nişanladı, dönen top önüne düştü ve büyük bir yetenekle(!) topu yandan auta attı. Adliyespor bu pozisyondan sonra kimliğini ortaya koydu. Gerçek gücünü göstermeye başladı ve şampiyon gibi oynadı. Özgür Metin, Mehmet Cemalettin ALTUNSOY’un iki ve Mesut KÜÇÇÜK'ün golleri ile ilk yarıyı 5-1 önde kapattılar.
İkinci yarıya Adliyespor hızlı başlasa da akınları kaleci Samet KARAERKEK’in ellerinde eridi. Samet KARAERKEK’in yine kurtardığı bir pozisyondan sonra topu hızlı başlatması Volkan BOZKURT’un ince işçilik gerektiren ara pasıyla Salih GÜZEL topu ağlarla buluşturdu. Gençlerbirliği bu golün verdiği gazla rakip kalede daha fazla görünmeye başladı. Bir pozisyonda top üst üste iki kez direkten dönünce adeta son barutları tükendi. Sahneye Özgür METİN çıktı. Karşı karşıya pozisyonda çok klas feyk atarak kaleciden sıyrıldı ve golünü yazdı. Bu golden sonra Alexis Sanchez Adliyespor’da mı oynuyor yakıştırmaları yapıldı. Özgür METİN oyuna ağırlığını koymuştu. Endirekt serbest vuruştan yaptığı asistle Mehmet Cemalettin ALTUNSOY’a bir gol daha attırdı. Mesut KÜÇÇÜK’ün trivela golü geldiğinde maç koptu. Salih GÜZEL’in harika golü farkı azalttı (9-4) ama tribünlerin boşalmasını engelleyemedi. Gole doymak bilmeyen hücumcu Mehmet Cemalettin ALTUNSOY bir gol daha kaydetti ve Rüştü ASAROĞLU’nun kendi kalesine attığı gol maçın skorunu tayin etti. 11-4
Gençlerbirliği’nde Samet KARAERKEK kurtarışlarıyla kalesinde güven verirken, ilk yarıdaki kaleci Emirhan MISIRLI hiç bir varlık gösteremedi. Ömer Faruk DOĞANÖZ’ün erken sakatlığı takımın motivasyonunu bozdu. Rüştü ASAROĞLU’nun ve Alptekin PIÇAK’ın nafile çabaları dengeleri değiştirmeye yetmedi. İçine Guiza kaçmış Salih GÜZEL ve Mücahit ÖZDEMİR net fırsat harcama yarışına girdiler. Yine Mücahit ÖZDEMİR ikili mücadelelerden ısrarla kaçtı. Serkan BATUK ve Seyithan POLAT silik futbollarına devam ettiler. Fuat KARAKAYA’nın hala sakatlığını devam ediyor gibi göstermesi arkadaşlarına saygısızlıktan başka bir şey değildi.
Adliyespor teknik patronu Mustafa YİĞİTSOY takıma tekrar özgüven aşılamış. Mustafa YİĞİTSOY’un doğruları maçın kilidi oldu. Özgür METİN’e verdiği özgürlük, Adliyespor’u canlandırmış. Özgür METİN, her şeyi o kadar doğru yapıyor ve bu doğruları o kadar kolaylaştırıyor ki bazen sadece O’nu izlerken maçı kaçırabiliyorsunuz. Bu futbolcunun sahadaki tercihlerini, kasetleştirip altyapıdaki gençlere izlettirmek gerek. İlker Yavuz ERGİN ve Hafit BOZYEL görev futbolcuları olarak işlerini eksiksiz yaptılar. Kalede Doğan YILDIRIM parmak ısırtan performans sergiledi. Bitirici forvet Mehmet Cemalettin ALTUNSOY gole susamış gibiydi. O en uçta olunca, takımına güven veriyor, huzur veriyor. Arkadaşları topu O'na atarken daha rahat, biliyorlar ki tutmak için, saklamak için, olumlu kullanmak için yüzde yüzünü verecek, çoğunlukla da başaracak.
Goller :
Mehmet Cemalettin ALTUNSOY (4), Özgür METİN (2), Mesut KÜÇÇÜK (3), Yavuz ŞİRİN, Rüştü ASAROĞLU (Kendi Kalesine)
